top of page
YÜREĞİMDE ESEN İLK RÜZGÂR

 

 
Yüce SEVGİLİ’min rahmet ve bereketiyle, saygıyla selamlıyorum sizi…

Uzun, çok uzun bir süredir bilinçaltımda saklı kalmasını başardığım,bu başarıya rapğmen etkisini üzerimden atamadığım ‘’ ağırlıklarımı ‘’ aktarma ve ‘’ son defa ‘’ paylaşma arzusu duydum içimde…Bu kelimeleri ardı ardına sıralamakta olduğum şu her salise, saniye ve dakikanın, yüreğimdeki malûm ağırlığı artırdığını hissetmekteyim biliyor musunuz ? Ne kadar büyük bir gücün, duygu ve düşüncelerimi ifade etmemi güçleştiren bir gücün ezikliği sarıyor olsa da ruhumu, bu yazıyı tamamlama isteğimi canlı ve güçlü kılmaya çalışmaktayım, inatla, sabır ve kararlılıkla…Sizinle aramızda oluşan tüm ilişki ve bağlantımı ‘’ büyük, zorlayıcı ve can yakıcı bir kararlılıkla ‘’ kopardığım, sizinde koparmama izin verdiğiniz o günlerden bu yana ‘’ tüm bunların ‘’ tarafınızdan garipsendiğinin farkında ve bilincindeyim…Daha kısa ve öz şekilde ifade etmek gerekirse; tüm bu ‘’ açıklama ve paylaşımın anlamsızlığına, önemsizliğine ve gereksizliğine ‘’ inandığınızın farkında ve bilincindeyim…Her şeye rağmen ‘’ paylaşmak ve bu paylaşımın ‘’ ardından noktalamak istiyorum, ileride acı ve tatlı yönleriyle hatırlayacağım pragmatik, öğretici bu acıyla hemhâl anıyı…

Sizinle tanıştığım o akşamı anımsıyorum, zihnimde günün tüm yorgunluğunu istisnasız her bir hücremde hissettiğim o akşam vaktini… Kısa, tanışma faslının çok kısa tutulduğu yazışma sonrasında e-posta adresimi verişim ve sizinle diyalogumu sürdürdüğüm günlerde bende oluşturduğunuz ilk izlenim, açıkça belirtmek gerekirse ayrıcalıklı değildi hayatımda ve beni, hayatımı etkisi altına almaktan fersah fersah uzak oluşumlardı her biri…Msn’de yazışmakta olduğum vakit süresince karakterinizde, söz ve düşünce biçiminizde bana ait bir nitelik görmeyi becerememişti benliğim.Zaman zaman belirtmeyi ihmâl etmediğiniz telefonda görüşme isteğinizi sonunda garip bir yumuşaklılık ve düşüncesizlikle kabûl ettiğim o günü göz önünde bulundurursak yazışmaların beni derinden etkilediğini söyleyebilirim.Aslında telefon görüşmesi üzerine bu kadar vurgu yapan bir insanın yazışma sayfasında belirtmekte ihmâlkâr davrandığı sözleri merak etmeye başlamıştım gayri ihtiyari.Telefon numaramı verme nedenim tam olarak buydu sanırım…Telefon numaramı vermeden önce hesab etmeyi akıl etmediğim önemli bir nokta vardı ; ‘’ Sizin beni etkileyebileceğiniz ihtimâli. ‘’ Buna ihtimâl veremiyordum, telefonda sesinizi duyana, konuşmanızı ve sözlerinizi büyük bir hayranlık ve dikkatle dinleyene kadar.Beklentilerimin üstünde, çok üstünde bir insandı konuşma dilinde kendini ifade etmeyi maharetle beceren o insan.İçtenği, insana güven aşılayıcı üslûbu, sözlerinin parlaklığı, düşüncelerinin berrak görüntüsü ve tüm bu hasletlerin temizliğe doygun, inci kadar narin, kadife yumuşaklığı bir sesle ortaya serildiği o uzun gece, hayatımın en alışılmış ve sabit cephesini darma dağın etmişti bir an…Ve ben, kendimde görmeye başladığım bu garip değişikliğin rüzgârına bırakıvermiştim duygularımı.Değişiyordum ve her sözü, her telkini, her tavrı değiştiriyordu hayatımı aheste aheste, değişmeyeceğini düşündüğüm hayatımı…Daha önce içimde uyanmasına izin vermediğim duyguların her biriyle tanışmamda, aşinası olmamda yardımcım, eğitmenimdi o…İlk defa bir insana, insanlar arasında bir erkeğe büyük bir yakınlık duyma duygusuyla dolu dolu, bu duyguyla kabaran, kabına sığmaz bir göl yatağına benziyordu durumum…Sözlerinde, düşünce ve hareket tarzında kendimden bir esintiye rastlayabildiğim, kendimi kendisinde daha net tetkik ve tahlil edebildiğim insanların ‘’ en özeliydi ‘’ kendisi…

Sizi duygularımın ayrıntıları arasında boğmak istemem doğrusu…Ayrıca yazının vermesini istediğim mesaja gölge düşürmesini istemem bu detayların.Dolayısıyla yazının temasını oluşturmasını istediğim ‘’ konulara değinmek ve o konuları irdelemek ’’ istiyorum tüm detaylarıyla…

İlk telefon görüşmesi esnasında ‘’ beni tanıma isteğiniz ve beklentilerinizin neler olduğu konusunda ‘’ uzun ve tatmin edici bir açıklama yapmıştınız bana.Sabırla gerçekleştirmekte olduğunuz beni tanıma eyleminin sizde oluşturduğu memnuniyeti ve mutluluğu dile getirmiştiniz lakin beni tanımaya yönelik her hangi bir girişimde bulunmamış, bulunma gereksinimi duymamıştınız nedense ve bu hayatımda şahit olduğum en çelişik ve tutarsız durumlardan biriydi…Düşündürücüydü, garipsediğim bir yönüydü ilişkimizin…Dolayısıyla size dişiliğimle yaklaşmaktan ziyade kişiliğimle yaklaşma arzusu taşımaktaydım sizinle beraber olduğum her an…Beni tanıma isteğinizin bu anlamı içerdiğini düşünmekteydim ve bu düşüncemde fazlasıyla emindim…Bir bayana saf, temiz, masûmane ve içten duyulan hayranlık, beğeni ve iştiyakın ilk aşamasını oluşturması gereken tanışma safhası bunu gerektirir nitelikte olmalı değil miydi ? Henüz kendisi, kişiliği, karakteri, meşru zevkleri, dünya görüşü ve hayat felsefesi yani onu tanımaya yönelik özellikleri hakkında net bir bilgi edinmediğiniz bir bayanı dördüncü telefon görüşmesi esnasında ‘’ tahrik edici ‘’ sözlerin muhatabı kılmış olmanızın makûl bir nedeni olamazdı, olmamalıydı ve olmadı…Hayatımın en berbat, en tatsız, en tuhaf ve en karmaşık anlarından biriydi o an belkide.Söz ve davranışlarınızın bedenimde, eklemlerimde, zihin, duygu ve düşünce evrenimde oluşturduğu o garip, hastalıklı bulantı, sızı ve ağrının en incitici yönünü hissettirmek isterdim size…Ruhumu, bedenimi, iffetimi, bayan olma onur ve gururumu aynı anda sarsan, hırpalayan sözlerdi beni karşılayan o sözler o gece…Zamansız, yersiz, uygunsuz bir anda sarf edilmiş sözlerin burukluğu gerginleştirmişti çocuksu ruhumu…Beni tanıma isteğinizin bu anlamı içerdiğinden bihaberdim ve o gece aniden, kabak çiçeğinin açılımını aratmayacak denli açılmaya başlamış olmanız hayret ve esef vericiydi şahsen…

Uzun ve zorlayıcı düşüncelerin, sancısını yaşadığım o fikirlerin neticesinde aldığım sizinle tüm bağlantımı koparma kararımı hayata geçirmek, acı üstüne acıyı yüreğime dokuduğum günler yaşattı bana.İlk dört hafta canımdan bir ‘’ can’ın ‘’ koptuğu, yüreğimin kanamaktan hissizleştiği ve tam anlamıyla eziyetin en koyusunun içime saplandığı haftalardı …Her şeye ve her hâle rağmen duygularıma, nefsime ve ayartıcı şeylerin güdümüne karşı koyma gücünü güçlü kılmalıydım kendimde.Mantığımın gösterdiği yolda ilerlemem gerektiğine olan inancımı güçlendirmeliydim ALLAH’ın izniyle…

Eminim içnizden ‘’ bana hakaretamiz sözler iletmek ve sıkıntıma sıkıntı, derdime dert eklemek için mi yazdın bu uzun ve karmaşık mektubu ‘’ düşüncelerini geçirmektesiniz şu an…Geçen bu uzun zaman dilimi ardından ‘’ size duyduğum o güçlü ve köklü sevgiyi içimden söküp atmayı başardığım ‘’ günler ardından, içimde size ait tek bir duygunun varlığını temaşa ettim yüreğimde ; saygı… Evet saygı… Sadece, sade ve sadece saygı, sevgiden yoksun derin bir saygı…
AYNI KAYNAKTAN YÃœKSELEN Ä°KÄ° IÅžILTI 
 
Yüce ALLAH’ın rahmeti ve bereketiyle selâmlarım sizleri…

Öncelikle kitapçık ve İncil kitabını bana gönderme inceliğinde bulunmuş olmanızın şükranesini sunmak isterim tüm içtenliğimle sizlere.Bu güzel yardımseverliğiniz ve fedakârlığınız inanın duygulandırdı beni bir Müslüman olarak.Bende sizlere bir Kur’anıkerim meal kitabı göndermek ve bu güzel davranışınıza bu şekilde mukabele etmek isterdim ancak benim içinde bulunduğum koşullar bunu yapmama şu an için engel.Şu mektup yazma eylemini bu kadar geciktirmiş olmaktan fazlasıyla müteessirim aslını isterseniz.Uzun süredir ailem tarafından evin bilinmez ücra bir köşesine saklanan kitapçığı ve incili aramakla meşgûl idim evimde.Size inandırıcı gelmeyecek belkide ama gönderilenleri e-posta adresimden mesajınızı aldığım günün ertesi günü bir öğle vakti içinde ’’tevafuk’’ eseri bulmuş bulundum ve dikkatle okumaya çalıştım, ebeveynimin bilgisi ve kontrolü dışında olmasına rağmen.’’Dinin Ötesinde’’ ismini taşıyan kitapçık, okuyucuyla sohbet eder havasının her kısmına esinlendirildiği, oldukça içten bir üslubun tercih edildiği güzel bir tanıtımdı kanaatimce.Benim için bu kitapçığın anlaşılmaz, soru işaretleriyle altı çizili kısımları da yok değildi açıkçası.Hıristiyanlığın dünya üzerinde en fazla mensubu bulunan dinlerin ilki olması bu dini inceleme merakı yükledi içime.Hocalarımın tavsiyesi üzerine iki Kur’anıkerim mealini okuduktan sonra okuma ve inceleme kararı aldım İncil’i. İslâm’ın Hıristiyanlığa yaklaşımını ve tutumunu göz önünde bulundurmaksızın İncil’ i okuma kararı almış olmamın bana çok az olsa da elimdeki kutsal eseri ’’tarafsız’’ şekilde inceleme fırsatı sunabileceğine inandım.Serinizin diğer kitaplarını edinebilmeyi paket içindeki anketi doldurma koşuluna bağlamışsınız…Anketi inceledim ve kitapçık içinde yer alan bilgileri iyi yansıtmadığını ve yansıtamayacağını düşünerek bu mektubu yazma gereksinimi duydum.Anketi hazırlayanın bir uzmandan yardım almasını öneririm ayrıca.

Sizlerle yüz yüze konuşabilmeyi, zihnimde takılı kalan soru ve sorunları dile getirmeyi, kutsal eserleri sizin eşliğinizde uzun uzun tahlil etmeyi isterdim biliyor musunuz ? ’’ Dinin Ötesinde ’’ isimli kitapçığın neredeyse her sayfasında soru işaretleriyle işaretlediğim ve işaretli kısımları anlama gayretinde bulunduğum bilgiler mevcut…Tüm bunları ilk mektubumda sıralamak istemedim, ilk mektubuma vereceğiniz tepkiyi değerlendirmeden evvel…Amacım tüm detay ve incelikleriyle dinin ötesinde bir görüş olduğunu düşündüğünüz bu düşünce ve kabûl sistemini anlayabilmek ve mensubu olduğum din ile arasındaki benzerlik ve farklılığı bizzat ortaya çıkarabilmek, görebilmek kendimce, her hangi bir etki altında kalmaksızın…

Kutsal eserleri gönderme inceliğinde bulunduğunuz için tekrar teşekkür eder ve sizleri ’’ Doğu ve Batı olmak üzere tüm farklı yönlerin ve tüm bir insanlığın benzersiz ve ’’ tek bir ’’ olan YARATICISI’ na ısmarlarım tüm içtenliğimle, sevgi ve saygıyla…
bottom of page