top of page
YÜREĞİMDE SENSİZ YAZILAN SENLİ SENSİZLİĞİM IV
 
Sizi düşünerek geçirmekte olduğum geceyi, uyumamın önünde setleşen düşünceleri, üzerinde felsefî kuramlar, teoriler ürettiğim duygularımı anımsıyorum şimdi…
 
O an türlü türlü anlamlarla, yoğun hislerle zengin ve manidâr olduğunu duyumsadığım ‘’ o yaşadığım her neyse ‘’ işte o isimsiz kalmasını istediğim şeyin, anlamdan yoksunlaştığını düşünüyorum, şaşırtıcı şu sözleri sırlamakta olduğum şu dem…

Evet, düşünüyorum…
 
Hissî ve duygusal telkinlerden ırak şekilde düşünüyorum, zihnime düşen sözleri, cümleleri, derin ve duygusal mevzuları…
 
Bu biçime bürünmekte düşüncem bir iki gündür…
 
Evrimini tamamlamamış bir canlıya benzer değişkenliği ve farklılığı ile beni her an şaşırtmakta yaşadıklarım…
 
Yüreğimin katılaştığını, taşlaştığını, sertleştiğini ve üzerimdeki tüm etkisini yitirdiğini görüyor olmak garip…
 
Cidden garip ve trajik…
 
Bir an içimde yükselen bir ses ‘’ Budala, hayaliyle kendini avuttuğun o insanın seninle birlikte olacağına inandığını mı söylüyorsun, kendini böylesi sahte bir mutlulukla mı aldatıyorsun…’’ sözlerinin sertliği acımasızlığı ve çıplaklığı ile yüreğimde büyüttüğüm sevda ağacının gövdesini ardı arkası kesilmez darbelerle [ sözlerle ] baltalıyor…
 
Bu sözlerin küçültücü ve ezici etkisi altında hırçınlaştığımı hissediyorum aheste aheste sonra…
 
Ve geçimsiz, huysuz, tahammülsüz, sabırsız, sözlerini düşüncesizce sarf eden, olur olmaz olaylar karşısında olur olmaz tepkiler veren, serinkanlılığını ve metanetini ölçüsüzce kaybeden, siması asıklaşan, sevimsizleşen, insanlarla iletişim halinde olmaktan son derece rahatsızlık duyan, hayatın önemsiz oluşumlarını hayret verici şekilde önemseyen bir insana dönüştüğümü…
 
Ve ardından kalbimin tüm damarlarından aynı anda ve aynı hızla bir uyuşmanın, bir hissizleşmenin yayıldığını fark ediyorum bedenimin her zerresine…
 
Yüreğimin, kalbimin, alemi sağirimin o derin, karanlık ve kuytu boşluğunda yankı bulan sözlerin vücudumun kimyasında ve fizyolojisinde oluşturduğu başkalaşımın yapısından söz etmenin güçleştiği anlarda derin, fazlasıyla derin bir hüzün duygusu peyda oluyor yüreğimin bilinmez bir yerinde…

Erkeklerin, erkeklerin ve bayanların arasındaki erkeksi ve kadınsı ilişkilerin her halinin ve her türlü görüntüsünün dünyamdaki anlamını yitirmeye ve değerini düşürmeye başladığı zaman dilimlerini beş sene evvelki bana, kendime çok yakın buluyorum, yakın olduğumun bilincine varıyorum aslında…
 
Bir bayanın bayan olduÄŸunun farkında olmadan, farkında olmayı da istemeden, farkında olmayı istemesine belkide fırsat ve imkân tanınmadan yaÅŸadığı bir hayata benziyordu hayatım… 
bottom of page