top of page
! ! ! VARLIÄžIMIN VE HAYATIMIN, KAYNAÄžI VE DAYANAÄžI Ä°LAHIM ! ! !
 
Kendi gözlerinin içindeyken gözlerin, ağlamayı denedin mi Allah’ım ? ? ?

Yarı aydınlık odanın boy aynası karşısında aynanın gözlerimin aynasına yansıttığı bakışlara tutuklu halde aÄŸlamanın doyumsuz, tadımlık tadı dimağımda… Böylesine hıçkırıksız, soluksuz, sessiz ve içten içe aÄŸlanabileceÄŸi gerçeÄŸi algılama gücümün tanımadığı bir gerçekti. GözyaÅŸlarımı kurutmadım elimdeki ipeksî, süt beyazı peçeteyle. Ä°zinden ve kalıntılarından ayırmak istemedim kendimi. Yüzümün belirgin kısımlarında kurumuÅŸ gözyaÅŸlarım, gerginleÅŸtirmiÅŸ tenimi, mütebessim bir çehreyle karşılayamıyorum Seni ! ! ! Simamın ısısı yükseliyor gariplikler içinde. Ruhumun da durumu farklı deÄŸil bu durumdan Allah’ım. 

Muhammed, kalabalıklar ve tenhalıklar içinde yaÅŸayan kimsesizlerin, ruhsal, biliÅŸsel, zihinsel, bedensel, görsel, sessel, dokunsal ve duyumsal mahrumiyetler arasında bunalan muhtaçların, aÄŸrıların, sızıların, sıkıntıların, rahatsızlıkların, huzursuzlukların ve nihayetinde derin mutsuzlukların kıskacında sarsılan hastaların ve mahzunların yanında ve yakınında bulunduÄŸunu belirtir bir sözünde. 

Muhammed’in sözünde ifadesini bulmuÅŸ bu bilgi hakikatin tatlı bir esintisi… 

Yalnızlığım, sensizliğim ve kimsesizliğim mahzuniyetimi artırdığı ve yoğunlaştırdığı anda sen, yalnız sen beliriyorsun yanımda ve ruhumda…

Sen yakınlaşıyor ve yakın duruyorsun bana… 

Ãœzüntümü ve hüznümü üzerine dokuduÄŸum bu sayfayı gözyaÅŸlarımın ılık ıslaklığına bulamak isterdim Allah’ım ! ! ! Kalemimin mavi mürekkebine eklemek isterdim damla damla kanımı… Beyaz bir fon üstünde kırmızımsı, mavimsî ve sonunda morumsu bir soyut resme dönüşmesini isterdim kullandığım tüm sözlerin… 

Yalnızlığın sarmalından yukarı sardığında ruhumu, tenime dokundurduğunda sevginin kokusunu, kulağıma mırıldandığında dirilişimin nefhasını, bakışlarıma sindirdiğinde bakışlarını, o an, yalnızca o an süzülüyor gözlerimden yaşlarım…

İslâm mabedlerinin merkezi konumundaki kâbenin imamlarından olduğunu düşündüğüm imamın dokunaklı sesiyle okuduğu arapça duayı hatırlattı bana hüznüm. Sana yönelik senalarla ve hamdlerle başlıyor, sayısız özel ve genel isteğin sistematik sıralamasıyla son buluyordu dua. O uzun ve etkileyici dua metninin yalnızca iki cümlesi hatırımda;

‘’BildiÄŸimiz ve bilmediÄŸimiz tüm hayırları ver bize, bildiÄŸimiz ve bilmediÄŸimiz tüm ÅŸerlerden uzak tut bizi.’’ 

O gece, evin balkonu üstünde yani kendi hiramda, gri bulutların ardına gizlenen ve nazenin bir gelin edasıyla gizlendiği yerden kayan hançerimsî ayın o cazibeli biçimine ve ışıltısına sana bakar gibi baktığımda, aynı duayı anımsadığımı hatırlıyorum Allah’ım.

Dua üzerinde bir fikir sahibi olup olmadığımı anlamaya çalıştığım bir anda, insanların kendi sayılarının fazlasıyla üstünde sayıda ve çeşitlilikte istekler ve beklentiler içinde sana yakınlaşıyor olma durumlarının senin açından nasıl bir durum olabileceğini düşündüm.

Sayısını fazla bulduÄŸum bu istekleri karşılamanla ilgili olası bir sorunun, sıkıntının, aksaklığın, yetersizliÄŸin noksanlığından kaynaklanabilicek bir durumun varlığı deÄŸildi beni düşündüren. 

Beni düşündüren asıl ve esas durum insanların seninle kurdukları iletiÅŸimin, diyalogun ve hasbihâlin kapsamını ve içeriÄŸini maddeler halinde sıralanmış isteklerin ve dileklerin oluÅŸturmuÅŸ olmasının seni nasıl etkilediÄŸiydi. 

Duanın ne olduÄŸu ve ne olmadığı konusundaki düşünme seanslarımın kaçıncısı olduÄŸunu bilemicem bu düşünce sürecimin. 

‘’Kullarım beni soracak olurlarsa sana…’’ ÅŸeklinde ÅŸartlı bir giriÅŸ cümlesiyle tanıtmak istemiÅŸsin kendini insanlara. 

‘’Soracak olurlarsa…’’ 

Zarif ve ince bir ifade bu. 

Halife kullarının seninle ilgili sorular sormaya baÅŸlamasını bekleyecek kadar naziksin, anlayışlı ve sabırlısın Allah’ım. Ve ben, eylemlerinde ve sözlerinde duyduÄŸum bu nezakete, anlayışa ve sabra son derece hayranım Allah’ım. Bu ÅŸartlı ifade ‘’ Beni tanıma isteÄŸi içindeki insanı, benimle ilgili soru sorma düzeyine ulaÅŸtırmamışsa o insanın beni tanıma arzusu ve merak duygularını harekete geçirmemiÅŸse henüz, tanıtma beni onlara, tanıtma çabası içinde olma ‘’ imâsı taşıyor gibi aynı anda. 

‘’Kullarım beni, soracak olurlarsa sana‘’ dan devamla, ‘’iyi bilsinler kendilerine çok yakın olduÄŸumu, iyi bilsinler ki, ben çok yakınım’’ ifadesiyle tanıtmayı uygun bulmuÅŸsun kendini ilkin. 

Herkese ve her ÅŸeye eÅŸit uzaklıkta ve eÅŸit yakınlıktasın ÅŸu halde, belki de uzaklığın ve uzaklıkların aradan çekildiÄŸi eÅŸit bir yakınlıkta, yalnızca yakınlıkların yanında yanımdasındır sen… Her an yanımda bulunduÄŸunun farkında bulunmadığım anlarımda da yakınlığını azaltmıyor, uzağına düşürmüyorsun öyleyse beni. SürekliliÄŸi ve yakınlığı deÄŸiÅŸmeyen bir yakınlık seninkisi… Yakınlığın sürekliyse ve deÄŸiÅŸmezse, dahası kesintisizse, içime kurulan ve içime bir ihtilâl gibi yayılan o yakıcı ve yıkıcı uzaklık duygusu benim senden uzaklığımdır ÅŸu halde. Ben uzaklıklara terk etmiÅŸimdir kendimi, ben ayırmışımdır kendimi senden kendi ellerimle ve bilinçsizce… 

Sen hep o aynı yerde, seninle buluşmak için sözleştiğimiz ve anlaştığımız yerde ve zeminde, beni bekler ve beni gözler halde, kalbimi saran ve onaran, ruhumu yenileyen ve dirilten yakınlıklar içinde benimlesin Allah’ım…

‘’Bana dua edenin çaÄŸrısına hemen karşılık veririm’’ 

Kendinle ilgili tanıtıcı kısmın üçüncü aÅŸaması bu ifade. 

Dua nedir terbiye edici Rabb’im ? ? ?

Kalbimin ve ruhumun aynı anda ve birlik halinde seninle konuÅŸması mıdır, konuÅŸmak istemesi midir seninle, senin konuÅŸmanı dinlemek istemesi midir duanın kendisi ? ? ? 

Sana duyduÄŸum özlemin etkisindeyken ve seninle olmanın derin iÅŸtiyakı içindeyken gözlerimden süzülen gözlerimin yaşına dokunmanı arzulamam mıdır dua ? ? ? 

Nedir dua Sevgilim, dua nedir SevdiÄŸim ? ? ? 

Senin yakınlığının yakınlığını hissetme arzusuyla burkulması mıdır, ezilmesi midir sinemin, ıstırapla, türlü türlü hüzünle ve tarifi güç acılarla… 

Ruhumun gözleri aradığında gözlerin, o arayış yüklü gözlerin bebeÄŸinde belirirmiÅŸsin ansızın sessizce sen… Bir çaÄŸrıda bulunduÄŸumu dahÅŸ anlayamayacak denli geçtiÄŸimde kendimden, çaÄŸrıma karşılık verirmiÅŸsin sen. Bekletmeden yakınlaÅŸtırırmışsın beni kendine, beklediÄŸim anın tam ortasında alırmışsın yanına yanımdayken beni sen… 

Sensizliği ve kimsesizliği sindirmeye başlayacağım anda ruhuma, arındırırmışsın beni sensizliğimden ve kimsesizliğimden Allah’ım…

Senin katında ve nezdinde duadan daha üstün bir insan davranışının bulunmadığını ve bulunamayacağını ifadelendirmiş bir başka sözünde Muhammed. Ölümsüz bir hakikatin sade ve yalın bu ifadesi deneyim hanemin ölümsüz bir yıldızı şimdi İlâhım ! ! !

Unutmayan ve uyumayan bir Allah’ın gözetiminde olduÄŸumu unutmama arzumu kimin karşısında ve yanında ifadelendirmeliyim Allah’ım ? ? ? 



EY Ä°NSAN ! ! !


ZAHMETLÄ° BÄ°R ÇABA Ä°LE RABBÄ°NE YÖNELMEKTE OLAN SEN, SONUNDA MUTLAKA KAVUÅžACKASIN VE KAVUÅžMAKTASIN ONA ! ! ! 


[ KURANI KERÄ°M’İN Ä°NŞİKAK – YARILMA – PARÇALANMA SÛRESÄ°NDEN BÄ°R ÂYET ] 


HALÄ°ME ALTUÄž

20 YAÅžINDAYIM

CEYLANPINARDAYIM

BİR ODA İÇİNDE HEM İÇİNDEYİM HEM DIŞINDAYIM HAYATIN

 
bottom of page